Yüksek bir stres ve panik ortamının yoğun olduğu acil durumlarda olay yerinde hızlı bir şekilde neler yapılacağına karar vermek gerekir. Bazen ortamdaki ses, bazen heyecan, dışarıdan gelecek dikkati dağıtan diğer başka durumlar kontrol etmemiz gereken önemli bir bulguyu atlamamıza neden olur. İlk Yardımcı tüm bu etkenleri de göz önüne alarak bir sıra ile aşağıdaki 3 adımla hasta ve yaralının değerlendirmesi yapmalıdır.
- Birincil (primer) değerlendirme
- İkincil (seconder) değerlendirme
- Hasta/yaralının hikayesinin alınması
Birincil değerlendirme nedir?
Birincil kontrol başlangıç değerlendirmesi olarak da bilinir. Bu sırada yaşayıp yaşamadığını ya da hayati tehlikelerin varlığı ile yaşamsal bulguları değerlendirilir. Bu sayede öncelikli yaralanmalar ve ciddi durumlar hesaplanarak bu sorunları düzeltmek için hemen harekete geçilmelidir.
Birincil değerlendirme;
- Kişinin bilincini (tepkisini, yanıtını),
- Solunumunu,
- Dolaşımını ve
- Kanamayı kontrol etmeyi içerir.
Hasta ve Yaralının Birincil Değerlendirmesi
- Kişi yaralı mı, hasta mı?
- Kişi bilinç kontrolüne yanıt veriyor mu, vermiyor mu?
- Bilinç kontrolü önemlidir. Çünkü bilinç kaybı durumun ya da yaralanmanın seviyesini gösterir. Bilincin bozulduğu durumlar genellikle yaşamı tehdit eder.
- Kişi yeterli bir şekilde solunum sağlıyor mu?
- Nefes almanın bozulduğu durumlar genellikle tehlikelidir. Normal solunum dakikada yetişkinler için 12-20, çocuklarda 16-22, bebeklerde ise 18-24’dür. Dakikada 12 kez ve altı, 30 kez ve üstü solunum sayısı tehlikelidir. Kişinin yeterli solunum alıp almadığı konuşabilme yetisi var ise sorunsuz olduğu anlaşılmaktadır.
- Kanama belirtileri var mı?
- Hasta/yaralının bir yerinde fışkırır tarzda kanama, olay yerinde kan göllenmesi ya da elbiselerin büyük bir bölümün kanlanması gözlemlenmelidir. Özellikle uzuv kopmaları ve fışkırır tarzda olan atardamar kanamalarında kan hızla vücuttan ayrılmaktadır. Fakat bazı durumlarda dışarıdan kanama gözlemlenmese dahi iç kanama şüphesi unutulmamalıdır. Bu durumda oldukça tehlikelidir.
- Bulaşıcı hastalık riski var mı?
- Özellikle salgın ve diğer hastalık koşullarında hastaya ilk yardım uygularken kan, kusmuk vb. gibi vücut sıvılarına temas riskini değerlendirin ve gereken önlemleri alın.
- Olay yerinde ikinci kaza riski ya da tehlike var mı?
- İlk yardımcı kendisini, çevresini ve hasta/yaralıyı sürekli korumalıdır.
Bilinç değerlendirmesi
Bilinç kontrolü, hasta / yaralının hafifçe omuzlarına dokunarak (sarsmayın) ve bir kişiyi uykudan uyandırıyormuşçasına yüksek bir sesle “Ne oldu sana?” , ” İyi misin?” , “Beni duyuyor musun?” gibi ifadelerle seslenilir. Bu uyarılara cevap vermeyen hastanın ağrılı bir uyaranla da bilinç kontrolüne tabi tutulması gerekir. Kişiye zarar vermeden (tokatlamadan, cimciklemeden vb.) ve sadece omuz başlarından sıkarak ağrılı uyaran verilir. İşte ilk Yardım uygulamasının akışı tüm bu uyarılara verilecek cevaba göre devam edecektir.
Eğer hastada bilinç varsa;
Hasta/yaralı sesli uyaranlara cevap verirse, inlerse veya hareket ederse yanıtlı olarak kabul edin. Bu uyarılara cevap vermediğinde ağrılı uyaran verilmelidir. Ancak hasta yanıt verse dahi bilincin kaybolma ihtimali, hava yolu tıkanıklığı, ciddi kanama, kalp krizi vb. bir ciddi durumun da olabileceği unutulmamalıdır. Bu durumların her biri gerçekten acil yardıma ihtiyaç olduğunu anlamına gelir ve 112 acil yardım numarası aranmalıdır.
Bilinci yerinde olan hastaya yapılması gereken ilk yardım uygulamaları
- İlk Yardımcı her uygulamadan önce kendini tanıtmalı ve müdahale için hastadan onay almalıdır.
- Hasta/yaralı ile mümkünse göz teması kurun ve ilk yardım eğitiminiz ve kimlik kartı olduğunu söyleyin. Planladığınız ilk yardım uygulamalarını anlatın ve yardım etmek için izin isteyin.
- Aşağıdaki soruları sorarak kişinin bilincinden emin olun.
- Bulunduğumuz ay ve yıl nedir?
- Bulunduğumuz yer neresidir?
- Adınız nedir?
- Neler oldu?
- Hasta görüntüsünde ya da ağır şekilde yaralanmış olan bir hasta/yaralı için yanıtlı dahi olsa 112 acil yardım numarasını arayın.
- Hasta/yaralıyı rahat edebileceği bir pozisyona getirin. Bu pozisyon için hastadan fikir ve yardım isteyin.
- Kanamanın olup olmadığını ve ciddiyetini değerlendirin.
- Hasta/yaralının solunumunu değerlendirirken anormal sesler (hırıltılı solunum) veya solunum hızını kontrol edilmelidir.
- Gerekli ise hasta/yaralıyı kurtarma (iyileşme, derlenme) pozisyonu verin.
Eğer hastada bilinç yoksa;
- Hasta/yaralı sesli uyaranlara cevap vermiyor, inlemiyor veya hareket etmiyor ise yanıtsız olarak kabul edin.
- Derhal 112 acil yardım numarasını arayın veya aratarak yardım isteyin.
- Hasta/yaralıyı düz sağlam bir yüzeye yatırın ve solunumunu değerlendirin. Göğsüne bakarak düzenli bir solunumunun olup olmadığını anlayabilmek için yükselme ve alçalma hareketini kontrol edin. Bunun için en ideal yöntem Bak-Dinle-Hisset yöntemidir.
- Herhangi bir hareket göremiyorsanız, ağız ve burundan gelen hava sesleri duyamıyorsanız, nefesinin sıcaklığını hissedebiliyorsanız kişi nefes almıyordur. Derhal Temel Yaşam Desteğine başlayın.
- Eğer hastanın solunumu var ise hemen kurtarma (iyileşme, derlenme) pozisyonu verin.
Birincil kontrol ne zaman sonlandırılmalıdır?
Birincil kontrol sırasında hayatı tehdit eden bir durum tespit edildiğinde, hemen ilk yardıma başlayın ve bu durumu ortadan kaldırın. Örneğin, bir kişinin hava yolu tıkanmışsa, diğer değerlendirme adımlarından geçmeden önce tıkanıklık giderilmelidir. Hayatı tehdit eden durumlar ortadan kaldırıldıktan sonra diğer adımlara geçin.
İkincil kontrolün değerlendirilmesi
Birincil kontrolü takiben hasta/yaralının tüm vücudu baştan sona yeniden değerlendirilmeli ve bu aşamada da hayatı tehdit eden bir durum saptandığında hemen düzeltilmelidir. Bu aşamada hasta/yaralıların kaygılı ve kendilerini savunmasız hissettikleri unutulmamalıdır. Değerlendirme boyunca hasta/yaralıya saygılı ve merhametli davranılmalıdır. Ayrıca mahremiyete saygı ilkesi de hatırlanmalıdır.
Bu işlem sırasında hastanın bilinci açıksa oturmalı veya uzanmalıdır. Hastanın kendisinden alacağınız her bilgi çok değerlidir.
Yaralanmanın ciddi sayıldığı durumlar
- Kişinin boyunun 3 (üç) katından daha yüksekten düşmesi
- Kişinin boyu kadar veya daha yüksekten baş üstü düşmesi
- Araç çarpışmalarında fırlama, yuvarlanma, yüksek hız, yaya, motosiklet veya bisiklet ile çarpışma
- Bilinç değişikliğine neden olan baş yaralanmaları
- Baş, göğüs veya karın yaralanmaları (örneğin; bıçak veya ateşli silah
- Büyük yanık yarası
- Aynı araç içerisindeki bir yolcunun öldüğü araç çarpışmaları ve
- Aracın yayalara çarpmasıdır.
Önemli yaralanma nedenlerine ek olarak, baş-boyun yaralanması olan bir kişinin aksi kanıtlanmadıkça omurga yaralanması olduğu da varsayılmalıdır.
Hasta/yaralının hikayesinin alınması
Yaralanma nedenini belirlemek için, hasta/yaralıdan neler olduğunu ayrıntılı olarak açıklaması istenmelidir. Hasta/yaralı kişiye sorulması gereken soruların başında “Sorun nedir?”, “Ne oldu size?” ve “Herhangi bir yerin incindi mi? yer alır.
Unutulmaması gereken ilk yardımcının işinin teşhis değil bulunan belirti ve bulgulara dayanarak neyin yanlış olabileceğinden şüphelenmektir. Teşhis işi doktora bırakılmalıdır.
Yorum Yaz